
Dengeli beslenme her besin grubundan yeteri kadar yemektir. Dengeli beslenmenin bir koşulu da budur. Çeşit beslenme.
Her grubunun ayrı ayrı faydaları vardır. Bir besin grubunda almamız gereken besin değerleri olmasa da diğer besin gruplarında olabilir.
Bu sebeple tek yönlü beslenme yanlıştır. Tek yönlü beslenirseniz, bazı besin değerlerinden yoksun kalırsınız. Bu durum uzun vadede sağlığınızı bozar.
Şimdi bazı besin gruplarını inceleyelim.
Meyve & Sebzeler
Meyve ve sebzeler, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu bazı vitamin ve mineralleri içerir. Bu sebeple her yaş grubunun her gün belli bir miktar sebze ve yemesi gerekir.
Ama tek tip sebze ve meyve ile de beslenmek yanlıştır. Çünkü besin gruplarında olduğu gibi besinler arasında da içerik yönünden farklılıklar vardır.
Mesela elma ve portakal. İkisi de meyvedir. İkisinde de benzer besin içerikleri vardır.
Fakat portakalın C vitamini elmadan çoktur. Elmada ki bazı antioksidanlar , portakalda yoktur veya daha fazladır. Bu yüzden sadece besin grupları değil besinler arasında da çeşitlilik olması gerekir.
Yetişkin bir insanın günde 5 porsiyon sebze- meyve yemesi gerekir. Bu ayarlamada sebze 3 porsiyon (patates dışında) meyve 2 porsiyon olarak yenmelidir.
Çünkü meyvelerin şeker içeriği yüksektir ve asidiktir. Fazla tüketimde yağlanma ve dişlerde aşınmalar oluşabilir. Ayrıca yapıla araştırmalarda fazlaca meyve tüketimi kronik hastalıklar ile ilişkilendirilmiştir.
Faydalıdır diye aşırı sebze de tüketmek yanlış bir harekettir. Unutmayın her şeyin fazlası zarar.
Et
Etler temelde beyaz et ve kırmızı et olmak üzere ikiye ayrılır. Kanatlı hayvanlar ve balık etleri beyaz et, sığır etleri de kırmızı et grubuna girer.
Peki neden etler böyle sınıflandırılmış. Çünkü her iki besin grubunun, besin değerleri açısından farkları vardır.
Kırmızı ette beyaz ete nazaran demir oranı daha yüksektir. Ayrıca daha yağlıdır. Doymuş yağ açısından da zengindir.
Beyaz ette demir oranı düşük, doymuş yağ ve yağlılık daha azdır. Tabi kanatlı etlerin derisiz olması şartıyla. İçerdikleri bazı proteinler kırmızı etten daha kalitelidir.
Balık etlerinde farklı olarak omega-3 içeriği yüksektir.
Omega- 3 yağı beyin gelişiminden, bağışıklığı arttırmaya kadar bir çok yerde etkilidir. Her gün mutlaka belli bir miktar alınması gereken bir yağ asididir.
Meyve ve sebzeler, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu bazı vitamin ve mineralleri içerir. Bu sebeple her yaş grubunun her gün belli bir miktar sebze ve yemesi gerekir.
Ama tek tip sebze ve meyve ile de beslenmek yanlıştır. Çünkü besin gruplarında olduğu gibi besinler arasında da içerik yönünden farklılıklar vardır.
Mesela elma ve portakal. İkisi de meyvedir. İkisinde de benzer besin içerikleri vardır.
Fakat portakalın C vitamini elmadan çoktur. Elmada ki bazı antioksidanlar , portakalda yoktur veya daha fazladır. Bu yüzden sadece besin grupları değil besinler arasında da çeşitlilik olması gerekir.
Yetişkin bir insanın günde 5 porsiyon sebze- meyve yemesi gerekir. Bu ayarlamada sebze 3 porsiyon (patates dışında) meyve 2 porsiyon olarak yenmelidir.
Çünkü meyvelerin şeker içeriği yüksektir ve asidiktir. Fazla tüketimde yağlanma ve dişlerde aşınmalar oluşabilir. Ayrıca yapıla araştırmalarda fazlaca meyve tüketimi kronik hastalıklar ile ilişkilendirilmiştir.
Faydalıdır diye aşırı sebze de tüketmek yanlış bir harekettir. Unutmayın her şeyin fazlası zarar.
Et
Etler temelde beyaz et ve kırmızı et olmak üzere ikiye ayrılır. Kanatlı hayvanlar ve balık etleri beyaz et, sığır etleri de kırmızı et grubuna girer.
Peki neden etler böyle sınıflandırılmış. Çünkü her iki besin grubunun, besin değerleri açısından farkları vardır.
Kırmızı ette beyaz ete nazaran demir oranı daha yüksektir. Ayrıca daha yağlıdır. Doymuş yağ açısından da zengindir.
Beyaz ette demir oranı düşük, doymuş yağ ve yağlılık daha azdır. Tabi kanatlı etlerin derisiz olması şartıyla. İçerdikleri bazı proteinler kırmızı etten daha kalitelidir.
Balık etlerinde farklı olarak omega-3 içeriği yüksektir.
Omega- 3 yağı beyin gelişiminden, bağışıklığı arttırmaya kadar bir çok yerde etkilidir. Her gün mutlaka belli bir miktar alınması gereken bir yağ asididir.
Tahıl
Tahıl, yüzyıllardan beri insanların temel besin kaynağı olmuştur. Özellikle göçebe yaşam tarzından yerleşik hayata geçişte, tarımla beraber en önemli besin kaynaklarından biri haline gelmiştir.
Tahıllar genelde, lif, karbonhidrat, B vitaminleri başta olmak üzere bir çok besin değerinden zengindir.
Kendi aralarında da besin değerleri açısından farklılıklar vardır. Mesela bulgurda ki B vitamini ve lif içeriği beyaz pirinç, beyaz un ve beyaz ekmeğe göre daha fazladır.
Normal koşullarda tahıllarda glisemik indeks düşüktür. Bu düşüklüğün temel sebebi içerdikleri karbonhidratların dirençli olması ve lif içeriklerinin de yüksek olmasıdır.
Fakat günümüzde tahıl ürünleri fabrikasyon aşamasından geçtiğinden dolayı, bu üretim bandında birçok besin değerlerini yitirmektedirler.
En başında suyla birlikte B vitamini kaybı, işlenmeye bağlı lif kaybı ve dirençli karbonhdiratların basit karbonhidratlara parçalanması olayı, bazı tahıl ürünlerini sağlıksız bir hale getirmektedir.
Bunlara en iyi örnek beyaz un, beyaz ekmek ve beyaz makarnadır.
Bir tahıl ürünü, ne kadar tahıl özelliğini kaybedip, az işlenmiş veya hiç işlenmemişse o kadar faydalıdır. Bulgur, yulaf, çavdar ve tam buğday ürünleri, tahıl grupları arasında en doğal ve faydalı olanlarıdır.
Haftada 3 veya 4 defa da bulgur yemeği yemenizi ayrıyetten öneririm.
Sonuç olarak
Dengeli ve yeterli beslenme her besin grubundan, kişinin ihtiyaç duyduğu kadarını almasıdır.
Sağlıklı beslenmede çeşitlilik önemlidir. Çünkü her besin grubunun kendine has, faydalı besin değerleri vardır.
Tek tip beslenme uzun süreçte çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu sebeple her besin grubundan faydalanmaya çalışın.
Tahıl, yüzyıllardan beri insanların temel besin kaynağı olmuştur. Özellikle göçebe yaşam tarzından yerleşik hayata geçişte, tarımla beraber en önemli besin kaynaklarından biri haline gelmiştir.
Tahıllar genelde, lif, karbonhidrat, B vitaminleri başta olmak üzere bir çok besin değerinden zengindir.
Kendi aralarında da besin değerleri açısından farklılıklar vardır. Mesela bulgurda ki B vitamini ve lif içeriği beyaz pirinç, beyaz un ve beyaz ekmeğe göre daha fazladır.
Normal koşullarda tahıllarda glisemik indeks düşüktür. Bu düşüklüğün temel sebebi içerdikleri karbonhidratların dirençli olması ve lif içeriklerinin de yüksek olmasıdır.
Fakat günümüzde tahıl ürünleri fabrikasyon aşamasından geçtiğinden dolayı, bu üretim bandında birçok besin değerlerini yitirmektedirler.
En başında suyla birlikte B vitamini kaybı, işlenmeye bağlı lif kaybı ve dirençli karbonhdiratların basit karbonhidratlara parçalanması olayı, bazı tahıl ürünlerini sağlıksız bir hale getirmektedir.
Bunlara en iyi örnek beyaz un, beyaz ekmek ve beyaz makarnadır.
Bir tahıl ürünü, ne kadar tahıl özelliğini kaybedip, az işlenmiş veya hiç işlenmemişse o kadar faydalıdır. Bulgur, yulaf, çavdar ve tam buğday ürünleri, tahıl grupları arasında en doğal ve faydalı olanlarıdır.
Haftada 3 veya 4 defa da bulgur yemeği yemenizi ayrıyetten öneririm.
Sonuç olarak
Dengeli ve yeterli beslenme her besin grubundan, kişinin ihtiyaç duyduğu kadarını almasıdır.
Sağlıklı beslenmede çeşitlilik önemlidir. Çünkü her besin grubunun kendine has, faydalı besin değerleri vardır.
Tek tip beslenme uzun süreçte çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu sebeple her besin grubundan faydalanmaya çalışın.