Gün içerisinde açlık hissi çoğumuzun yaşadığı bir problemdir. Üstelik açlık hissinin bir çok olumsuz getirisi de vardır. Boş kalan mideniz şişer ve sürekli sizi yemek yemeniz için uyarır. Bu durumu baş ağırısı ve halsizlik gibi durumlar takip eder. Peki kendinize hiç neden hep aç hissediyorsunuz diye sordunuz mu? Cevabınız evetse hiç vakit kaybetmeden yazıyı okumaya başlayabilirsiniz.
Protein açlık ve tokluk metabolizmasında rol oynayan bir makro besin değeridir. Özellikle açlık hissinin baskılanmasını sağlayarak gün içerisinde sizi tok tutar. Proteinler yaşamsal fonksiyonların gerçekleşmesinde, kas kütlesinin korunmasında ve yeni hücreler oluşmasında etkilidir. Genel olarak yapılan araştırmalar günlük protein ihtiyacının karşılanmadığını gösterir.
Beslenmenizde proteinleri arttırın. Proteinlerin temel kaynakları hayvansal ürünlerdir. Bunun yanında kurubaklagillerde hatrı sayılır derecede protein bulunur. Sebzelerde ve tahıllarda bu oran biraz daha azdır. Vücudumuzun en etkili kullanabildiği protein türlerinin hayvansal gıdalardan gelen proteinler olduğunu da unutmamak gerekir.
2)Uyku Düzeninin Bozuk Olması
Uyku vücudumuzun daha düzenli çalışması için olmazsa olmazdır. Metabolik olaylardan hormonlara kadar bir çok fizyolojik olayın doğru bir şekilde işlemesini sağlar.
Yeteri kadar uyumadığınız zaman açlık hissini ortaya çıkaran Ghrelin hormonu fazlaca salgılanır. Bu hormon gün içerisinde sizi sürekli bir şeyler yemeye teşvik eder. Anlık açlıklar genellikle ayaküstü beslenme diye tabir ettiğimiz aburcuburlar ile bastırılır. Aburcuburlar anlık doygunluk hissi verse de ileri ki süreçte daha fazla açlık yaşamanızı sağlar.
Bunun yanında uyku hormonu açlığı kontrol eden Leptin hormonunun doğru salgılanmasını sağlar.Verimli bir uyku çekerseniz Leptin hormunundan nasibinizi alırsınız. Böylece gün içerisinde açlık dengeniz daha çok korunmuş olur.
En verimli uyku 22.30-23.00 saatlerinde 8 saat uyuyarak gerçekleşir. Uyku düzeninizi buna göre ayarlayın.
3)Rafine (işlenmiş) Karbonhidratları Tüketmek
Rafine edilmiş yani işlenmiş besinler bir çok besin değerinden, özellikle açlığın kontrol edilmesinde önemli bir rol oynayan liflerden fakirdir. Rafine edilmiş ve en çok tükettiğimiz besinleri beyaz ekmek, makarna, pirinç gibi gıdalar takip eder.
Hamur işi gıdalar, gofretler, şekerli bisküviler, kola, şekerli soğuk çay gibi besinler anlık doygunluk hissi verip insülinin yüksek miktarda salgılanmasını sağlar. Hızlı bir şekilde yükselen insülin kan şekerini hızlı bir şekilde dağıtır. Diğer saatlerde bunu açlık hissi seyreder. Bu sebeple bu tür gıdalardan uzak durmanız alacağınız en doğru karar olur.
4)Yağdan Fakir Beslenme
Özellikle diyetlerde izlenen en yanlış yollardan biridir. Yağdan tamamen uzak durmak açlık ataklarınızı arttırabilir. Çünkü yağlar sindirim sisteminde daha yavaş sindirilir. Bu da tokluk süresini uzatır.
Sağlıklı yağlardan MCT(orta zincirli yağ asitleri) ve omega-3 yağları hem sağlıklı yağlardır hem de almamız gereken yağların başını çeker. MCT yağının en zengin kaynağı hindistan cevizi yağıdır. Omega-3 ise balık,ceviz ve keten tohumu gibi besinlerde bulunur.
5)Yeterince Su İçmemek
Klinikte yaptığımız gözlemlerde hastalarımızın yeteri kadar su içmediğini görmekteyiz. Suyun vücut için bir çok önemi vardır. Özellikle sindirim sistemi ve cilt sağlığında önemli bir rol oynar.
Özellikle yemeklerden hemen önce içilen suyun tokluk etkisi yarattığını bilinmektedir. Bu öneriyi diyetinize ekleyin ve gün içinde yeteri kadar su içmeye özen gösterin.
(Kaynakları yorumla isteyebilirsiniz)
(Kaynakları yorumla isteyebilirsiniz)
